Mecliste büyük kavga: Yumruklar havada uçuştu

Muhalefet milletvekilleri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya Sezgin Baran Korkmaz'ın uçağını kullandığı için tepki gösterdi. Bakan Soylu'ya "10 bin dolar alan alan siyasetçi kim?" diye soruldu. Bakan Soylu, sorulara ve tepkilere 'hakaretlerle' karşılık verdi, 'hesabını vereceksiniz' diyerek tehdit etti. Birleşime 10 dakika ara verildi.

KAVGA NASIL BAŞLADI?

Soylu'nun komisyon sonunda, 'yukarıdan aşağı beraber yaptık' sözleri hatırlatıldı, Soylu'ya soru olarak yöneltildi.

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın konuşurken Bakan Soylu'nun Sezgin Baran Korkmaz'ın uçağını kullandığını hatırlattı, Bakan Soylu, 'Sahtekar, terbiyesiz' diye çıkıştı. 

Soylu'nun hakaretleri karşısında ilk olarak CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ayağa kalktı ve Soylu'ya tepki gösterdi. CHP'li vekiller ayağa kalktı ve daha sonra AKP'lilerde ayağa kalkınca ortalık karıştı. Soylu, CHP'li vekillere 'hesabını verecksiniz' dedi.

İşte kavganın başlama anı:

AKP'li milletvekili Salih Cora'nın yumruk attığı görüldü. Coro'nın gelmesi kavgayı alevlendirdi.

Soylu, CHP'nin suçlamalarını reddetti. Konuşmaya başlayan muhalefet vekilleri; Soylu'ya; '10 bin dolar alan siyasetçi' ve 'Sezgin Baran Korkmaz' sorularını yöneltiyor.

AYDIN KONUŞMASINI ARADAN SONRA TAMAMLADI

CHP'li Aydın aranın ardından konuşmasını tamamladı. 

Aydın konuşmasını, Tevfik Fikret’in Han-ı Yağma şiiri ile bitirdi.

İşte o şiirin tamamı:

Bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor – bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!